Grand Kartal Otel Yangını: Sorumluluk ve Sosyal Cinayet Üzerine Düşünceler

Grand Kartal Otel Yangını: Sorumluluk ve Sosyal Cinayet Üzerine Düşünceler
Grand Kartal Otel yangını sonrası yaşananlar, sosyal cinayet kavramını yeniden gündeme getiriyor. Sorumlulukların sorgulanması ve toplumsal tepkilerin yönlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Grand Kartal Otel Yangını: Sorumluluk ve Sosyal Cinayet Üzerine Düşünceler

Grand Kartal Otel yangınında yaşamını yitiren, yaralanan ve travma yaşayan herkese içimiz dağlandı. Ölenlere rahmet, yaralılara acil şifa dilemek ve kurtulanlara geçmiş olsun demek, yaşananların ağırlığını hafifletmiyor. Bu olay, sorumluluklarımızı göz ardı etmenin sonuçlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Sıradan insanların bile bu tür olaylarda sorumluluk taşıdığı unutulmamalıdır.

Yangın, ölümler ve yaralanmalar karşısında verilecek tepkilerin doğru bir şekilde yönlendirilmesi gerekiyor. Ancak, bu tepkilerin yönlendirilmesi için öncelikle sosyal cinayet kavramının ne anlama geldiği üzerine düşünmek önemlidir. Sosyal cinayet, toplumsal yaşamın güvenliğini tehdit eden durumları ifade eder. Bu bağlamda, yangın yönetmeliğinin değiştirilmesi ve denetim eksiklikleri gibi konular, sosyal cinayet olarak değerlendirilebilir.

Sosyal Cinayet Nedir?

Sosyal cinayet, toplumda yaşanan felaketlerin, ihmallerin ve yanlış uygulamaların sonucunda ortaya çıkan ölümler ve yaralanmalardır. Örneğin, bir trafik kazasında yol yapımı mühendislik hatası varsa, bu kazadaki ölümler sosyal cinayet olarak nitelendirilebilir. Ayrıca, depremde yıkılan binaların imar affı ile ruhsatlandırılması da sosyal cinayet kapsamına girer.

Yangınlar da sosyal cinayetlerin bir parçasıdır. Yangın yönetmeliğinin değiştirilmesi ve itfaiyenin denetim yetkisinin kaldırılması, yangınlarda yaşanan ölümleri sosyal cinayet olarak değerlendirmemizi gerektirir. Bu tür durumlar, toplumsal yaşamın güvenliği için yapılan düzenlemelerin ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Sorumluluk ve Hesap Verme

Yangın sonrası sorumluların hesap vermesi gerektiği vurgulanmaktadır. Otel personeli ve Bolu Belediyesinden iki kişi sorumlu tutulsa da, asıl sorumluların karar vericiler olduğu unutulmamalıdır. Yasaları ve yönetmelikleri hazırlayanlar, sosyal cinayetlerin asli failidir. Bu nedenle, hesap vermenin tepeden başlaması gerekmektedir.

2012 yılında yapılan bir yönetmelik değişikliği, itfaiyenin denetim ve onay şartını ortadan kaldırmıştır. Bu durum, Grand Kartal Otel yangınından sorumlu olanların kimler olduğunu sorgulamamıza neden olmaktadır. Yetki karmaşası yaratan düzenlemeler, denetimsizlikle sonuçlanmaktadır. Bu bağlamda, siyasi iradenin sorumluluğu büyük bir önem taşımaktadır.

Toplumsal Tepkilerin Yönlendirilmesi

Sosyal cinayetlerin önlenmesi için toplumsal tepkilerin doğru bir şekilde yönlendirilmesi gerekmektedir. Siyasi irade, halkın güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Ancak, halkın çıkarlarını gözetmeyen bir yaklaşım sergilenirse, bu durum sosyal çürüme ile sonuçlanabilir. Bu nedenle, yönetenlerin hesap verebilir konuma getirilmesi önemlidir.

Bugün, her yerden istifa çağrıları yükselmektedir. Sorumluların, halkın güvenliğini tehdit eden uygulamalardan dolayı istifa etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, sosyal cinayetler ve felaketler devam edecektir. Sıradan insanlar olarak, kendimize iğne batırmaktan kaçınmamalıyız. Bu, gelecekteki sosyal cinayetlerin önlenmesi için kritik bir adımdır.